İnsan zaman geçse de halen eskileri arıyor.
Çocukluk günlerimiz ve o muhteşem Ramazanlar.
Sahuru bir başka iftarı bir başka. Konu komşu, eş dost, akraba derken, bırakın iftarı sahurlar bile kalabalık olurdu.
Şimdilerde ki akşamdan yiyip yatanlara inat.
Sahursuz iftar olur mu? Olmaz tabii ki. Bizim çocukluğumuzda ki misafirsiz sahur olmadığı gibi.
Değerli dostlar, O muhteşem Ramazanları şimdilerde de yaşatalım. O coşkuları çocuklarımızdan esirgemeyelim. Onlara o güzel günleri anlatalım, öğretelim ve yaşatalım. Orucun maneviyatından bahsedelim. Ramazan ayının Rahmet, Mağfiret ve Bereket ayı olduğunu anlatalım. Orucun manevi kazanımların yanında vücudumuzun sağlığı için de bulunmaz bir nimet olduğunu anlatalım. Yalnızlığa kayan geleceğimizi karanlığa mahkum etmeyelim. Onlara sadece dinimizi anlatalım, yeter.
Cenabı Allah Kuranı Kerimde “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakınmanız için Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi,size de farz kılındı. Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.” (Bakara Suresi 183-184) “Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı. Onlar, size örtüdürler, siz de onlara örtüsünüz. Allah, (Ramazan gecelerinde hanımlarınıza yaklaşarak) kendinize zulmetmekte olduğunuzu bildi de tövbenizi kabul edip sizi affetti. Artık eşlerinize yaklaşın ve Allah’ın sizin için yazıp takdir etmiş olduğu şeyi arayın. Şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar orucu tam tutun. Bununla birlikte siz mescitlerde itikâfta iken eşlerinize yaklaşmayın. Bunlar, Allah’ın koyduğu sınırlardır. Bu sınırlara yaklaşmayın. Allah, kendine karşı gelmekten sakınsınlar diye, âyetlerini insanlara böylece açıklar.” (Bakara Suresi 187) buyuruyor.
Peygamber Efendimiz (SAV) ise bizleri “İslam beş esas üzerine bina edilmiştir: Allah"tan başka ilah olmadığına ve Muhammed"in O"nun kulu ve elçisi olduguna şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, Kabe"ye haccetmek, Ramazan orucu tutmak.” (Tirmizi, İman 3, (2612) “Oruçlu için iki sevinç vardır: Biri,orucu açtığı zamanki sevincidir; diğeri de Rabbine kavuştuğu zamanki sevincidir.” (Buhari, Savm, 2) “Ramazan ayı girdiği zaman cennetin kapıları açılır, cehennemin kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur”(Müslim) “Sahura kalkmak berekettir. Bir yudum su içseniz bile onu terk etmeyiniz. Çünkü Allah sahura kalkanlara rahmet eder.” (Müsned, 3:44) Hadisi Şerifleriyle müjdelemektedir.
Çocuklarımıza Allah’ın emir ve yasaklarını, Peygamber Efendimiz (SAV)’in müjdelerini anlatalım. Günümüzdeki tehlikelerden uzak tutalım. Tozpembe dünyaya karşı gerçek mutluluğun ve huzurun İslam da olduğunu öğretelim. Ramazan ayı Rahmet, Mağfiret ve Bereket ayıdır. Bunun manasına varan gerçek bir nesil için elele verelim.
Hayırlı Ramazanlar…
