İnsan suratı benzersiz fakat evrensel, mekanik fakat ifadeli, çağdaş fakat antiktir. Sahip olduğumuz özellikler, 4 milyondan fazla yıldır yavaşça şekil değiştirdi ve bugün aynada gördüğümüz hali almıştır.
Pek çok araştırmacı gibi; beslenme ve iklimin, insan yüzünün şekillenmesinde önemli etmenler olduğuna karar veriyor. Yine de, bu konuda sık sık gözden kaçtığını düşündükleri başka bir öğe olan, sosyal gereklilik de bulunuyor. Sosyal iletişimin, çağdaş insanların yüzünü tek başına şekillendirebilmiş olması kuşkulu.
İnsan haline geldiğimiz bu süreci anlamak, kendi anatomimize merakla bakmamıza ve hangi anatomik kısımlarımızın, çağdaşlığa giden tarihî güzergâh hakkında bize bir şeyler söylediğini sormamıza hak tanıyor. İçinde bulunduğumuz pandemi sürecini de bu sürece dâhil etmek uygun bir örnek olacağını düşündüm. Pandemi süreci ile beraber hayatımıza ilk defa giren birden fazla kurallar yumağıyla tanıştık. Bu kuralların biz bireyleri zorladığını düşünsek de sosyal yaşamımıza çok çabuk entegre olmuş olduğunu rahatlıkla görebiliyoruz. Sağlığımızı korumanın yanında sosyal hayatımızın da bizlere empoze ettiği, onlarca alışkanlıkları bu süreçte yaşamımızın vazgeçilmezleri haline getirdik. Yaşam alanlarımızda birçok yeni alışkanlıklar edindik. Bu süreci analiz etmeye başladığımda karakter bağlantılı kazanımların dışında sosyal ve fiziksel benzerlik gösteren birçok alışkanlığı (kuralları) yaşamımıza dâhil etmiş bulunuyoruz. Bu alışkanlıklar (kurallar) her birey için farklı yansıması olsa da tek amacın sağlık olduğu kabul edilir.
Çarşı Pazar gezerken, iş yerimizde ve hatta evimizde bu alışkanlıkları (kuralları) uygulamada her bireyin çok farklı gerçekleştirdiğini rahatlıkla görebiliriz. Kimileri maskesini cebinde taşıyarak, kimileri çenesinde tutarak, kimileri kulağına takarak, aracına asarak, eli ile her dokunduğu şeyden sonra yıkama gereği duyan, sıkça kolonya sürerek, günübirlik kıyafet değiştiren, marketten aldığı ürünü eve gelir gelmez değiştirme gereği duyan vs. Yazamadığım yüzlerce yeni alışkanlığımızın, insan suratının ve sosyal etkinin modern bir yansıması olarak gerçekleştiğini çok rahatlıkla görebiliyoruz. Sosyal gereklilik karşısında insan suratının ve sosyal yaşamın şaşırtıcı evrim geçirdiğini bu süreçte çok açık bir şekilde analiz edebiliriz. Bu analiz bizlere zaman içerisinde unuttuğumuz veya eksik uyguladığımız kuralların yeniden hayatımıza, yüzümüze yansımasına katkı verdiğini düşünebiliriz. Pandemi vb. süreçlerin geçici olmadığını düşünüyorum. Zira insan hayatının belli dönemlerinde buna benzer birçok salgın ile yaşamaya alışmış durumdayız. Bu sürecinde uzun yıllar hayatımız da olacağını düşünmekteyim. Kuralların bizi zorladığını düşünsek de bizim ve sevdiklerimiz için hayatı yaşanır kıldığını da unutmamamız gerekiyor.
Sağlıkla Kalın...
